“Evim, güzel evim” ünlemine layık bir uyum arıyorsanız, önde gelen iç mimarlardan evinizin huzur ve enerji yayacağı on basit ipucunu dinleyin.
Ev, ruhumuzun vücut bulmuş halidir ve hayatımızın diğer yönlerine de yansıyacak uyumun içinde olması çok önemlidir. Yaşam alanınızı düzenleme şekliniz tüm sorunlarınızı çözmese de size ilham verecek ve canlandıracak huzuru bulmak için iyi bir başlangıçtır. İşte önde gelen iç mimarların söylediği:
İyi aydınlatma çok önemlidir
Doğal ışığın değeri yeterince vurgulanamaz. Yeterli bir ışık kaynağı alanı aydınlatır ve karanlık bir ortamda elde edilmesi zor olan bir huzur hissi sağlar. İyi ayarlanmış dağınık aydınlatma, dinlenebileceğiniz bir alan yaratmanın başlangıcıdır. Yapay aydınlatma açısından, dimmerler akşam çöktüğünde hafif incelik etkisi sağlayabilir.
Alanı doğa manzarasına açın
Doğa, ruh halimiz üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahiptir ve bir evdeki sıcaklık hislerini tam olarak tamamlayan şeydir. Bir bahçeniz veya ağaçların ve çiçeklerin bulunduğu bir sokak manzaranız varsa, pencerenin etrafına bir şeyler yığmaktan kaçının. Bunun yerine, o alanı boşaltın, böylece her zaman manzaranın tadını çıkarma şansınız olur (Elle Decor).
Rahatlatıcı renklerden oluşan bir palet seçin
Renkler, odanın içindeki havayı belirler. Böylesine güçlü bir eyleme ne kadar az çabayla ulaşabildiğimiz şaşırtıcı. Güçlü renkler bizi beslerken, sessiz renkler bizi rahatlatır. Bir mekanın işlevini işaretlemek ve istenen hikayeyi paylaşmak için bunları kullanıyoruz.
Barışın hüküm sürdüğü işlevsel bir alan
İyi tasarımın ilkelerinden biri, ev sahibi için işlevsel olan ve aynı zamanda uyumu artıran bir alan yaratmaktır. Amaç, yaşam alanımızın bize yaşam boyu destek sağlayacak şekilde düzenlenmesidir. Bize engel olmamalı. Bir nesnenin veya bir mobilya parçasının gereksiz, garip olduğunu, bir ambiyansa sığmadığını düşünüyorsanız, şu anda bulunduğu alanı boğmamak için uygun bir yer bulun. Sinirlendiğiniz her seferinde sizi hayal kırıklığına uğratan ve ihtiyacınız olanı bozan odanın o kısımlarını bulun.
Organizasyon önce gelir
Pek çok şeyden kurtulduktan sonra, bunları yeterince organize etmenin zamanı gelmiştir. Her şeyin yerini bildiğinizde endişelenmek için daha az nedeniniz olur. Yaşam alanınızın her zaman yeniden dekore edilmemiş olması çok iyi. Başa çıkmanın giderek zorlaştığı kaotik bir program ile rahatlık duygusuna katkıda bulunan şeylerin kendiliğinden bir şekilde düzenlenmesi arasında bir fark vardır.
Duyuları tahriş edin
Yaşam alanınızı tamamlamak için koku, dokunma ve işitme duyunuza özen gösterin. Önemli olan sadece çıplak gözle görebildiğimiz değil, aynı zamanda diğer duyularla neler hissedebildiğimizdir. Bir odaya doku ekleyin. Yaşam alanlarının planlanması ve organizasyonuna duyularınız ne kadar çok dahil olursa, eviniz o kadar çok huzur yayacaktır.
Alanın çeşitliliği ve amacı
İster bir çalışma alanı, ister rahatladığınız bir oda, bir meditasyon alanı ya da gayretli olduğunuz ve hobinizin peşinden koştuğunuz bir oda olsun, her odanın bir amacı olmalıdır. İş ve işyeri dışındaki yaşam arasında duygusal ve zihinsel anlamda bir denge kurmaya çalıştığınız gibi, içinde yaşadığınız fiziksel alan söz konusu olduğunda da aynısını yapmalısınız. Ev ofisinizin kapısını kapatabilir ve aile ortamı yayan bir mutfağa geçebilirseniz, stresi ve çalışma zorunluluğunu azaltmak çok daha kolaydır.
Mükemmellik için koşmayın
Evinizi dekore etmeye çok fazla odaklanırsanız, o özel sıcaklık ve aidiyet duygusu kaybolur. Çok düzenli bir ev ile ihmal edilen bir ev arasında bir denge kurmak için “mükemmel kusur” anlamına gelen Japon “Wabi-sabi” felsefesini uygulayın. Kusursuz bir ortamda organik olarak elde edilen kusur, benzersiz bir uyum ve rahatlama izlenimi verir.
Genişliği vurgulayın
Aşırı kalabalık bir alan sizi sakinleştiremez çünkü darlık kapalı bir alan korkusunu uyandırır. Çözüm, hem mimari hem de mobilya yerleşimi açısından geniş pencere bölmeleri ve ferahlıktır.
Evinizi bir yönetmenin filmi yönettiği gibi dekore edin
Instagram’dan gelen fikirlerin yardımıyla ilham aramak son derece iyi olsa da, yaşam alanınızın görüntüsüne zaman içinde donmuş hareketsiz tek bir çekim olarak bakmayın. Eviniz sizinle birlikte nefes alır ve bu nedenle natürmortdan daha fazlasıdır. Evinizi dekore etmek, sürekli hareket halinde bir film olarak deneyimlenmelidir. Filmler belirli duyguları uyandırmak içindir. Her renk, ses ve çerçeve sizi bir hisle ilişkilendirir ve bir sonraki hikayenin sizi nereye götüreceğini bulmanız için sizi o filmin hikayesine daha çok sokar. Aynı şekilde, “evinizi, güzel evinizi” dekore ederken ilham alın.